Seyahat ve Tatil Öncesi Sağlık Önerileri
Uzun zamandan bu yana beklediğimiz tatil artık kapıda. İş yoğunluğunun, çocukların okullarının üzerimize yüklediği her türlü yükü bir kanara bırakıp hem vücut hem de kafa dinlemenin yollarından biri, iyi bir tatil. Ancak tatilin ortaya çıkacak bir sağlık problemi nedeni ile zehir olmaması için daha yola çıkmadan önce alınması gereken önlemler var.
Öncelikle ailede kronik sağlık problemi olan bir birey olup olmadığını gözden geçirmek gerekli. Ailede şeker hastalığı, böbrek veya kalp hastalığı gibi kronik bir hastalığı bulunan bir kişi varsa bu yazının ikinci bölümüne özellikle dikkat etmesini rica edeceğim. Bunun yanı sıra tatile giderken hangi araçla yola çıkacağınız da önemli. İster kendi arabanızla ister otobüs gibi bir kara taşıtı ile tatile gidin, dikkat etmeniz gereken en önemli konu, susuzlukla mücadeledir. Temmuz ve Ağustos ayları, yurt genelinde sıcaklıkların yükseldiği zamanlar. Bu dönemde su kaybı ve vücudumuzun suya ihtiyacı artar. Yola çıkmadan önce su kaplarını yanımıza almamızda fayda var. Su taşıma gereçleri olarak da plastik olanları tercih etmemelisiniz. Çünkü sıcakta bu plastik şişelerden suya kimyasal maddelerin karışma ihtimali artar ve sağlığımızı tehdit eder. İçilecek sıvıyı seçerken de dikkatli olmak gerekli. Su yerine gazlı içecekler tercih edildiğinde bu içeceklerdeki şeker miktarının yüksek olduğunu da bilmek gerekir. Yoksa bırakın tatili, daha tatil yolundayken bile kiloları almaya başlarsınız. Yolda, yiyecekler konusunda da dikkatli olmak gerekli. Su içeriği yüksek olan meyve ve sebzeleri tercih etmek daha doğru bir seçim olacaktır. Özellikle tavuk içeren bir yemek sonrası bir iki saat içinde mide bulantısı kusma mikrobik bir zehirlenmenin habercisi olabilir. Bunun çözümü de bol su içmek, kaybedilen tuzu ve şekeri yerine koymaktır. Şiddetli ve uzun süren kusma durumlarında bir sağlık kuruluşuna gitmekte fayda var.
İster yolda ister tatilde güneş ışığına uzun süre maruz kalmak, cilt yanıklarına neden olabilir. Bu nedenle özellikle karayolu seyahatini tercih edenlerin güneş koruyucu kremlerini sürmeyi unutmamaları gereklidir. Cildi nemlendirmek, hem yüksek ısı hem de klima etkisinden korunmak için önemlidir. Tatil yöresi olarak Ege ve Akdeniz’i tercih edenlerin güneşten korunmaları, güneş banyosu yaptılarsa da sonrasında, cilt sağlığı için nemlendiricilerini yanlarından ayırmamaları gereklidir. Güneş yanığı geliştiyse bol su tüketimi, kremler ve gereğinde bir doktor görüşü önemlidir.
Kronik sağlık problemi yaşayanlar seyahat ve tatil öncesinde nelere dikkat etmeli?
1. Şeker Hastalığı
Şeker hastaları hekimlerine danışarak tatile veya seyahate çıkabilirler. Ama seyahat öncesi alınması gereken önlemler yok değil. Öncelikle, şeker hastalığında hastaneye yatma nedenlerinden biri olan diyabetik ayak yaralarından korunmak için seyahat ayakkabıları özenle seçilmelidir. Yumuşak, vurmayan ayakkabılar giyilmelidir. Seyahatte ve tatil sırasında dışarda yemek tercih ediliyorsa dikkatli olmak gerekir. Doktorunuzun önerdiği diyet planını elden geldiğince korumalısınız. Bol su içmeyi de özellikle sıcak havalarda unutmamak lazım. İnsülin kullanan hastaların, tatil öncesi doktorlarını ziyaret ederek kontrollerini yaptırmaları ve insülin dozlarını beraber gözden geçirmeleri öneriler arasındadır. Bavulunuzu hazırlarken ilaçlarınızın yanı sıra şeker ölçüm çubuklarınızı da unutmamalısınız.
2. Böbrek Hastalıkları
Böbrek hastaları da hekimlerine danışarak tatile veya seyahate çıkabilirler. Ancak özellikle böbrek yetersizliği olanlar için önemli uyarılar var. Öncelikle su kısıtlaması olanlar, bu konuda dikkatli olmalılar. Sıcak bir bölgeye gidiliyorsa, terleme olacağı da göz önünde bulundurulmalı ve su alımı böbrek yetersizliğinin derecesine göre biraz daha arttırılmalıdır. Su kaybının neden olduğu dehidratasyon durumları için önlemler alınmalı ve beraber seyahat edilen kişi de konu hakkında bilgilendirilmelidir. Şiddetli dehidratasyon yani susuzluk durumlarında, böbrek fonksiyon kaybının ağırlaşabileceği akılda tutulmalıdır. Diyalize bağlı olan hastalar, gidecekleri tatil yörelerinde bir diyaliz merkezi olup olmadığını devam etmekte oldukları merkezden öğrenebilirler. Ayrıca diyaliz hastaları doktorlarından son durumlarını ve diyaliz değerlerini izah eden bir raporu almayı unutmamalıdır.
3. Kanser Hastaları
Kanser hastalarının önemli bir kısmının seyahatine engel bir durum yoktur; ancak tedavisi aktif olarak devam eden ve anemisi olan hastaların doktorlarına danışmadan yola çıkmaları önerilmez. Özellikle dört saatten daha uzun süre seyahat edecek hastaların susuz ve hareketsiz kalmaması çok önemli. Aksi halde derin ven trombozu (DVT) olarak tanımlanan bacak damarlarında kanın pıhtılaşması söz konusu olabilir. Oluşan pıhtı kan akımının etkisiyle yerinden kopup akciğere atabilir. Bunu önlemenin en iyi yolu, seyahat sırasında bol su tüketmek ve mümkün olduğu kadar hareketli olmaktır. Özellikle uçak yolculuklarında ekonomi sınıfı koltuklar dar olduğu için bu risk biraz daha fazladır ve bu durum “Ekonomi Sınıfı Sendromu” olarak da bilinmektedir. Uçuş sırasında ara ara koridorda yürümek, otobüs yolculuklarında her molada yürüyüş yapmak oldukça yararlıdır. Mümkünse varis çorabı giymek de fayda sağlayabilir. Daha önce DVT geçirmiş hastaların ise doktorları ile görüşüp, gereğinde pıhtılaşma önleyici iğne uygulamaları gerekebilir. Meme kanseri geçirenlerin seyahat sırasında rahat giysileri tercih etmeleri de uygun olacaktır. Aksi halde sıkı giysi giyenlerde özellikle ameliyat edilen meme tarafındaki kolda lenfödemde (şişlik ve ödem) artış söz konusu olabilir.
4. Kalp Hastaları
Bazı özellikli durumlarda kalp hastalarına uzun süreli seyahatler önerilmez. Bunlar arasında; kontrol edilemeyen yüksek tansiyon, son iki hafta içinde geçirilmiş bir felç atağı, kontrol edilemeyen kalp ritim bozuklukları, ciddi kalp yetmezliği gibi kalp hastalıkları yer almaktadır. Tüm kalp hastalıkları için bir kardiyoloji uzmanından görüş almakta yarar vardır. Kalp hastalarının da bavula koymaları gereken ilk eşyaları ilaçları olmalıdır. Tatilde ne kadar süre ile kalacaklarını hesaplamalı ve buna göre ilaçlarını ayarlamaları gerekmektedir. Dil altı ilaç kullanan hastaların, bu ilaçları rahat bulabilecekleri bir cebe koymaları önemlidir. Gereğinde beraber seyahat edecekleri kişi, bu ilaçların yerini bilmelidir. Kalp pili veya bir protez varsa konu hakkında bilgilendirici kart veya rapor hastanın yanında olmalıdır. Kan sulandırıcı kullanan hastalar seyahate çıkmadan önce tahlillerini yaptırmalı ve doz değişikliği gerekiyorsa doktoru ile görüşmelidir.
NOT: Genel olarak kronik hastalıklar, ağırlaşmadığı sürece seyahate veya tatile engel olmazlar. Ancak kronik hastalığa sahip olanlar, hastalıklarını iyi bilmeli ve doktorundan alacağı bir raporu ve ilaç listesini mutlaka yanında bulundurmalıdır. İdeal olanı, seyahat ve tatil öncesi doktorunuz ile görüşmektir.
CH-20240724-39