Stres ve Egzama İlişkisi

Cildimiz bir binanın sıvası gibi vücudumuzu dış etkenlerden koruyan bir örtüdür ve vücudumuzun en büyük organıdır. Cildi sadece bir örtü gibi düşünmemeliyiz çünkü cildimiz aynı karaciğer, dalak veya kalp gibi kendi metabolizmasına sahip bir organdır.

Cildimiz dışarıdan gelen bakterilerin, virüslerin vücudun içine girmesini engeller ve onlara karşı bağışıklık hücreleri ile savaş verir. Atopik dermatit veya atopik egzama, cildin kronik yani sıklıkla, uzun süre devam eden ve alevlenmelerle seyreden alerjik bir hastalığıdır. Altta yatan neden kalıtsal veya çevresel olabilir ama sonucunda bağışıklık sistemini harekete geçirir. Cilt giderek kurumaya başlar, kaşıntılı bir hal alır ve çatlaklar oluşmaya başlar. Kaşınma ile deride yaralar açılabilir. Böylece hem egzamanın etkisi hem de hastanın kendi yaptığı harabiyet nedeni ile cilt mikroplar için bir engel oluşturma özelliğini kaybeder ve üstümüze bulaşan allerjenler ve mikroplar kolaylıkla vücudumuza girmeye başlar. Bu da atopik dermatiti daha da alevlenebilir. Böylece bir kısır döngü oluşur ve kırılmadığı takdirde hastalık daha da kötüleşebilir. Bu nedenle egzaması olan kişilerin cildini daima nemli tutması önemlidir.

Cildin nemli tutulmasında alınabilecek önlemler arasında sıcak su yerine ılık suyla banyo yapmak sayılır. Özellikle banyo yaptıktan sonra nemlendirici kullanmak, cildin nemini korumak adına atılacak doğru bir adımdır. Tedavi amaçlı kullanılan kremler doktorun kararına göre kortizonlu veya kortizonsuz olabilir. Kortizonlu kremlerin dikkatli bir şekilde ve doktorun tavsiyesine göre kullanılması yan etkilerinden korumak için önem taşır.

Egzaması olan kişilerle konuşulduğunda stres durumlarında döküntülerin arttığını duyabilirsiniz. Gerçekten stres durumlarında alerji zemininde oluşan hastalıklar alevlenir mi? Bu söylemin bilimsel bir karşılığı var mı? Doğrusu bunun cevabını kısa yoldan arıyorsanız; evet stresin böyle bir etkisini olduğunu söyleyebiliriz. Bir stres faktörü ile karşılaştığımızda vücudumuzun verdiği ilk tepkilerden biri, sempatik sistemi çalıştırarak böbrek üstü bezlerinden hormon salgılaması ve merkezi sinir sisteminin bu tepkiye eşlik etmesidir. Atopik dermatiti olan kişilerde bu koruyucu sistem çalıştırıldıktan sonra durdurulamaz ve çalışmaya devam edip artık vücuda yarar yerine zarar vermeye başlar. Örneğin yeni doğanlarda yapılan çalışmalar,topuğa verilen stres durumlarında, ailesinde atopik dermatit olan bebeklerde hormon aksının daha fazla çalıştığını gösteriyor.*

Hücresel düzeyde de bakıldığında stresin hücresel cevabı artırarak atopik dermatiti daha da kuvvetlendirdiğini görüyoruz. Literatür gözden geçirildiğinde psikolojik stresin, duyguların ve kişiliklerin alerjilerde etkin olabileceğinin ve bağışıklık sisteminin aşırı fazla veya az cevap verebileceğinin altını çizen onlarca yazıya rastlamak mümkün. Türkiye Ulusal Allerji ve Klinik İmmunoloji Derneği de web sitesinde duyguların ve stresin atopik dermatite yol açmadığını, ancak kaşıntı ve kaşınmaya neden olabileceğini ifade ediyor ve var olan atopik dermatiti daha da kötüleştirebileceğinin altını çiziyor.**

Egzama hastalarının kendini koruması için yapılan öneriler arasında nemli ortamda bulunmak, tırnakları kısa tutmak, nemlendirici kremleri kullanmak gibi önerilere ek olarak stres kontrolü de önemli yere sahiptir.

Referanslar:
1) Buske-Kirschbaum A, Fischbach S, Rauh W, et al. Increased responsiveness of the hypothalamus–pituitary–adrenal 
2) http://www.aid.org.tr/hastaliklar/alerji-ve-bagisiklik-sistemi-hastaliklari/atopik-dermatit/ Son erişim tarihi: 17.06.2024

CH-20240724-39

murat-aksoy

Prof. Dr. Murat Aksoy
Genel Cerrahi Uzmanı

kolay egzersiz

Diyeti Destekleyecek
Egzersiz Önerileri

DAHA FAZLA

kolay egzersiz